26 Temmuz 2013 Cuma

Asi Ve Leviathan-Thomas E. Snıegoski


On sekizinci yaş gününde Aaron’ın hayatı tepetaklak oldu. Başına gelen garip olayları, yaşadığı değişimleri, birden ortaya çıkan hayret verici yeteneklerini kimseyle paylaşamıyordu. Delirip delirmediğinden bile emin değildi. Derken gizemli bir adam, aradığı ama hiç de memnun kalmayacağı cevaplarla ortaya çıktı. Aaron bir faniyle bir meleğin oğluydu ve düşmüş melekleri kurtarmak üzere seçilmişti. 
Sayfa Sayısı :442
Yayınevi : Artemis
Tür : Melekler , Genç Yetişkin , Paranormal
Goodreads Puanı : 3.74 

Kitabın konusu düşmüş meleklerle ilgili yeni bir konu değil son zamanlarda sık sık işlenen bir young adult türü. Ama sorun şu ki benim okuduğum meleklerle ilgili ikinci kitap. İlk okuduğum kitabı hiç sevmediğim için meleklerle ilgili olan kitapları okumaktan kaçınıyordum. Ama Asi önüme sık sık çıkan bir kitap bir de bir kampanyada denk gelip ucuz bulunca alayım dedim.  

İyi ki de almışım. Çok çok beğendiğimi söyleyemem ama kötü de değildi okutuyor kendini. Belki çok ara vererek okuduğum için bana öyle gelmiş olabilir çünkü okuduğum zamanlarda sıkılmadım hiç ve akıcıydı. 

Mesela kalın bir kitap ve iki bölümden oluşuyor ama gözümü korkutmadı duraklatmadı beni. 

Karakterleri beğendim özelliklede cici köpeğimiz Gabriel i. Ama çok çok bayıldığım bir karakter yoktu. Genelde her kitapta kendime bir karakter kestirip peşinden sürüklenirim ama burada öyle bir durum her karakteri eşit derecede sevdim. Aşk olmamasını sevdim tabi baş karakterimiz bir kızdan hoşlanıyor ama gözümüze sokulmuyor zaten toplasak 10 sayfa kızla sahnesi vardır. Zaten kesinlikle konuya bir kız yakışmıyor giripde akıllarını karıştırmasın istemiyorum ama sanırım ikinci kitapta kız geri dönüyor ve ilginç bir şekilde.

Aksiyonu çok iyi . Benim gibi hareketi sevenleri gayet memnun edebilir. Melek teması normalde beni rahatsız etse de burada rahatsız etmedi. Supernatural izleyenlere öneriyorum özellikle tanıdık bir kaç karakter görebiliriz . Hatta Mekanik Melekten bile tanıdık karakterler var. Sonuçta Mekanik Melekte de Nefilimler var. 

Beğenmedim diyemem bayıldım da diyemem goodreads de 3 puan verdim bence en iyi puan buydu. İkinci kitabını da okuyacağım bakalım ...




9 Temmuz 2013 Salı

Tutku Dersleri - Madeline Hunter



















Tutku Dersleri 
Madeline Hunterın bugüne kadar yazdığı en kışkırtıcı roman olan Tutku Derslerinde yakışıklı, nazik ve şeytan kadar baştan çıkarıcı Lord Elliot Rothwell ile tanışmaya hazır mısınız?
Elliotı ilk olarak, tutsak edildiği yerin penceresinden bakarken görür: Günah kadar çekici bu adam cazibesi ve bağlantıları sayesinde onu tutsaklıktan kurtarır. Ne var ki yazar ve yayımcı Phaedra Blair, özgürlüğünün bedelinin insafsız kurtarıcısına koşulsuz şartsız bağlanmak olduğunu çabuk öğrenir.
Elbette Elliot Rothwell onu iyi niyetinden ötürü kurtarmamıştır. Phaedradan, aile ismine leke sürecek iftira dolu bir kitabı basmamasını istemektedir ve bunun için rüşvet vermek, tehdit etmek hatta onu baştan çıkarmak dahil her şeyi yapmaya hazırdır. Ancak aralarındaki erotik çekim an ve an arttıkça, Elliot bu şehvetli oyunda kaybetmeye daha da istekli olduğunu fark edecektir...

"Zekice çizilmiş karakterler, güçlü bir kurgu ve nefes kesen bir romantizm. Bu kitaba âşık olacaksınız." Romantic Times
"Sürükleyici bir hikâye." -Booklist
Sayfa Sayısı : 376Yayınevi: EpsilonTür : Tarihi Aşk RomanıGoodreads Puanı : 3.60



En son iki sene önce okumuştum sanırım tarihi aşk romanı. Kitaplara kalıcı bağımlılığımı lise 1birde kazandım ve o sıralar tamamiyle kendimi bu türe adamıştım ama bir sene sürdü ve farklı bir türe geçti ara ara okuyordum ama  2 senedir elime almadım kitapçılarda oldukları kısıma bile geçmedim yalan yok.

Bu kitabı da indirimden almıştım ucuz olmasa büyük ihtimalle almayacaktım iyi ki de aldım diyorum çünkü her ne kadar çoğu  kişi beğenmese de bendeki o eski anıları canlandırdı ey gidi günler dedim  ben  çocuk aklıyla nasıl okumuşum bunları aslında okuyacaksam şimdi okumalıyım en azından yaşım uygun.

Neyse kitabımız 19. yy da geziyor ben daha çok aslında daha eski yılları seviyorum. Sanırım kadınların şaşalı balolardan başka bir şey düşünmeyen zamanlarını. Genç gözü açılmamış kızımızın kendi lordunu bulup her şeyi yaşaması ben bıraktığımda böyleydi kitaplar.

Madeline Hunter ın bu kitabı idealist bir kadının hayatını anlatıyor. Açıkçası bu yüzden kadın karakterimizi pek sevmedim ne yalan söyleyeyim. Phaedra Blair dönemin toplum kurallarını tamamiyle yıkmış bir kadın bu özelliğini de annesinden alıyor. Mesela annesi babasıyla hiç evlenmemiş onunla sadece hayat arkadaşlığını savunmuş bir kadın. Phaedra bu düşünceyi köküne kadar miras almış. Çok huysuz ve inatçı bir karakterdi. Sonuna kadar sevgili lordumu süründürdü. Ama tabi ki de kitabın güzel yönü sevgili lordumuz Elliot. Elliot da marki soyundan geliyor ama ailenin en küçük çocuğu olduğu için bir ünvanı yok kendini tarihe adamış ünlü bir yazar. Bu huysuz kadınla da ailesini tehdit eden bir olay yüzünden karşı karşıya geliyorlar ve aşk başlıyor.

Kitapta benim en çok sevdiğim Elliot ın abisi marki olan Christian. O kadar tatlı ki çıksa da okusam diye delirdim. Elliot ın ailesinin olduğu kısımlar benim favori sahnelerimdi.

Phaedra ve Elliot ın arasındaki aşk bana yansıdı. Ben sevdim sadece kız çok inatçıydı ve açıkçası yaşamı savunduğu görüşleri hiç sevmedim.

Yine de iyiydi. Çok sıkılarak okumadım ama sonu ağırdı yavaş ilerledi.

Şöyle katkısı oldu sanırım tarihi aşk romanlarına geri döneceğim. Onlarda ki sıcaklığı tekrar hissettim eskilerimi canlandırdım.



4 Temmuz 2013 Perşembe

En Karanlık Öpücük-Gena Showalter



En Karanlık Öpücük 

Birçok erkeği baştan çıkardı...
Fakat hiçbir zaman aradığını bulamadı. Bugüne kadar...

Asırlardır hayatta olmasına rağmen Anya, anarşi tanrıçası, bugüne dek tutku denilen şeyi tatmamıştır. Lucienla karşılaşana dek… Lucien, ruhları öteki âleme taşıyan bir savaşçıdır ve daha ilk görüşte Anyanın dikkatini çekmiştir. Lucienın büyüsüne kapılan Anya, onu elde etmek için artık her şeyi göze almıştır.

Fakat Kronos, Yeraltı Dünyasının Efendisi Lucienın Anyayı tutsak etmesini emretmiştir. Şimdi Lucien ve Anya içlerinde birbirlerine karşı güçlü bir arzu taşırken onları kontrol eden bu güçlere karşı da savaşmak zorundadır.

Sonsuza dek lanetlenmiş, karşı konulamaz bir şekilde baştan çıkarıcı ve kesinlikle çok ateşli savaşçılar...

Karanlığın Efendileri.






Karanlığın efendileri serisi takip etmekten çok büyük zevk duyduğum seri. Tabi daha ikinci kitabındayız ama pegasus elini çabuk tutsa iyi olur.

Kitabımız karanlığın efendilerinin lideri sayılan ve belkide en önemli iblise sahip olan Lucien le ilgili. Yani Ölüm.Kitabın başlarını okurken uzun zamandır görmediğim dostlarımı görür gibi olmuş aşina olduğumuz karakterler ortaya tek tek çıkarken nasıl sevindim anlatamam serileri bu yüzden çok seviyoruz o çok merak ettiğimiz karakterlere ne oldu öğrenebiliyoruz.

İlk kitaptaki Ashlyn ve Maddox un sevindirici haberlerine sanki ailemdenmişler gibi sevindim. 

Serinin konusuna gelirsek ki belki seriye başlamayanlar olabilir. Kitabımız eskiden tanrıların savaşçıları olan bir grup yakışıklı savaşçıyı  anlatıyor. Çok çok eski çağlarda şeytanların içinde tutulduğu kutu korunması için kadın bir savaşçıya veriliyor. Bunu hazmedemeyen erkek savaşçılar deliye dönüp kutuyu alıp Pandora yı öldürüyorlar ve kutuyu açıyorlar. Şeytanlar ortalığa saçılıyor. Tanrılarda şeytanları alıp bu savaşçılara muhürlüyorlar bundan sonrada savaşçılar onlarla birlikte yaşıyorlar. Hepsinin ayrı lanetleri var. Günümüzde de Titanlar Yunanlıları alt edip tekrar başa geçerler ve savaşçıların akıbeti belli olmaz bunu için savaşçılar iblisler salındıktan sonra kaybolan kutuyu aramaya başlarlar ki kendilerini garantilesinler. Seri de bu savaşçıların kutuyu arama çabalarını ve ruh eşlerini bulmalarını anlatıyor yani bence öyle. 

İlk kitap Maddox ( Şiddet) ile ilgiliydi. İkinci kitapta Lucien ( Ölüm ) ile. 


Kitabın konusuna gelirsek. İlk kitabın sonunda isimsiz bir kadın sesi duyulur. İşte bu kadın Anarşi Tanrıçası Anya dır. Anya yaralı yüze sahip bu yakışıklı savaşçıya kafayı takar. Gece gündüz görünmez bir şekilde Lucien i takip eder. Lucien yıllar önce olan bir kalp yarası yüzünden kendini hiçbir kadının beğenmeyeceği bir hale sokmuştur. Yüzü vücudu yaralar içindedir normal bir kadının ondan asla hoşlanmayacağını düşünür. Ama Anya normal değildir. 

Lucien de Anya ya çekilir nasıl çekilmesin ki Anya tam bir tanrıçadır. Melek kadar güzel olduğu tasvir ediliyor kitapta. İşte kitapta bir aksiyon olacak ya. Anya yeni başa gelen Titan kralı Kronos dan kaçmaktadır  çünkü Kronos un ondan istediği bir şey vardı ve bir türlü Anya yı ele geçiremez ve onu öldüremez bu yüzden bu ulvi görev bizim yakışıklı savaşçımıza verir. İşte kitap Lucien Anya nın bu hikayesini anlatıyor. 

Tabiki de beğendim hatta ilk kitaptan daha beğendiğimi söyleyebilirim. Anya müthiş bir kadın . Aksiyonu bol olduğu kadar eğlenceli de bir kitap.