8 Ekim 2013 Salı

Dublin Caddesi - Samantha Young

Dublin Caddesi 
Joss geçmişte yaşadığı acıları bir kutuya kilitleyip her şeyi unutmak için Amerikadan iskoçyaya yerleşmişti ve şimdi yeni bir ev arıyordu.Bulduğu ev Dublin Caddesindeki havalı binalardan birindeydi.Yolda bir adamla karşılaştı.Takım elbiseli, bronz tenli, çıldırtıcı İskoç aksanlı, maço tavırlı, seksi bakışlı Bradenla.Joss, Bradenın her zaman kolunda taşıdığı Barbşe kılıklı kızlardan biri değildi, olmaya da hiç niyeti yoktu. 
Ama insan arzularına nereye kadar gem vurabilir? Kalbiniz başka, beyniniz başka şey söylüyorsa, hangisinin sözünü dinlesiniz?
Trajedi. Seks. Tutku. Kahkaha. Kıskançlık.
#1
New York Times BestsellerThe Wall Street Journal BestsellerAmazon BestsellerUSA Today Bestseller
Ve 30 ülkede milyonlarca okuyucuya ulaşmış, son yılların en çok konuşulan aşk hikayesi.





Dublin Caddesi. Daha çevrilmemişken pek dikkatimi çekmişti açıkcası , çünkü ben erotica sever birisi değilim. Zaten Dublin Caddesini sevmemin nedenlerinden biri de öyle buram buram seks olmaması içinde. 

Her şey çok dengeli ..

Gerçekten her şey çok dengeli. Arkadaşlık , aile , sevgi , hüzün , dramın en dibi , pişmanlık vs . Her şey var sadece Braden ve Joss un ilişkisine odaklanılmış değil .

Sci of life denilen bir şey var bu daha çok hayat kesitleri geçmiş vs ... Ben buna bayılıyorum karakterimizin geçmişte ne yaptığını çok merak eden birisi olarak Joss un terapi seansları geçmişinde ki anıları benim için çok zevkli oldu okuması . 


Muziplik .. 

Zaten kitabın ilk sayfaları Joss ve Braden atışmalarıyla geçiyor ve Braden o kadar tatlı ve cüretkar ki ben bayıldım zaten en keyif aldığım kısımlar onlar oldu. Sonra bir ara durdu kitap ama yine de ilerleyince her şey eski haline döndü .


Ellie ...

Ellie den bahsetmezsek kızcağıza ayıp olur diye düşünüyorum . Braden cığımızın muhteşem kardeşi . Bayıldım bu kıza bence herkesin Ellie gibi bir arkadaşı olmalı . Kızda herşey kusursuz mu olur muhteşem bir kalp , güzellik , zeka kusursuz kadın tanımına yaparsak bu ana karakterimiz Joss değil de kesinlikle Ellie olur. Adam la baştan beri sadece onlara ait bir kitap olsa keşke diyorum ...



11 Eylül 2013 Çarşamba

Sağdan Birinci - Mezar Darynda Jones


Sağdan Birinci Mezarı okurken çok eğleneceksiniz… Çünkü Charleynin hayatında her şey var: Olağanüstü yetenekler, macera, gizem, görünmez ama iç titreten dokunuşlar, yani aşk…"Charleynin şeytani neşesi ve hayata karşı iştahı, paranormal roman okurlarına çok çekici gelecek ve sanırım Ghost Whisperer dizisinin yasını tutanların kalbindeki boşluğu dolduracak." Publishers WeeklyCharley Davidson bir özel dedektif… Hem de cazibeli bir kadın.Ama bildiğimiz özel dedektiflerden ve tabii bildiğiniz cazibeli kadınlardan değil. O bir ölüm meleği. Henüz öbür dünyaya geçememiş ruhlarla iletişim kuruyor ve "ışığa gitmeleri"ne yardım ediyor. Doğrusu, ölülerle konuşma yeteneği, katilleri bulmakta da çok işine yarıyor…Charleynin bir de âşığı var… Ama kahramanımız adamı göremiyor. Sadece o çıldırtıcı dokunuşlarını hissediyor… Sık sık ve derinden…Cazibeli dedektifimiz bugünlerde ne mi yapıyor? Cinayete kurban giden üç avukatın katillerini bulmaya çalışıyor… Herhalde sizi nasıl bir heyecanın beklediğini anladınız artık.


Yorumum:

Charley Davidson. Kesinlikle en sevdiğim kadın karakterler listesi tepeden indi ve birincilik için MacKayla Lane ile çekişiyorlar.

Neden bu kadına bayıldım. Çünkü güçlü, zeki, güzel , yetenekli,komik , çok komik ve hayalimin bölümünden mezun o bir sosyoloji mezunu - hep aklımda kalacak bölümdür kendisi - ve ve ve kendisi Reyes in aşık olduğu kadın yani seviliyor kendileri .

Kesinlikle bir süredir okumayı istediğim bir kitaptı . Nasıl alsam diye bakıyordum. Okumam gereken o kadar kitap var ki nasıl araya sıkıştıracağım bilmiyordum. D&r a gittim bir de ne göreyim. Kitap 5 lira. Nasıl kaptım o sıralar hatırlamıyorum. En sonunda okudum.

Okurken de o kadar güldüm ki anlatamam . Charley Davidson uzun zamandır özlediğim bir karakter tipi. Hayatı ciddiye almayan yani hayatla dalga geçebilen. Kendine güvenen bir kadın. Tabi çok kötü şeyler yaşamış ailesi ile çözülemeyecek sorunları var ama yine de bunları bir şekilde zihninde gerilere itmiş ve bunlarla alaycılığı sayesinde başeden birisi.

Ve o bir ölüm meleği . Bildiğiniz türden ölüm meleklerinden değil - evet sanki bir çok ölüm meleği biliyoruz da - genel tanımdan uzak o can alan tiplerden değil . O diğer dünyaya geçemeyen ruhlara rehberlik edip diğer tarafla aralarındaki kapı. Tabi bu ruhları görme işini birazcıkta kendi çıkarına kullanıp çözülemeyen davaları çözmekte usta gibi görünende bir özel dedektif. Ailecek polis kendileri önceleri babasına yardım ederken şu anda amcasına yardım ediyor. Ve hayatında ne olduğunu kitap boyunca çözemeye çalıştığımız Reyes adında bir taş var.


Reyes kendisi bir taş . Kitapta Charley i duşta sıkıştırıp rüyasında rahat bırakmayan bir yanardağ misali ateşli erkek baş karakterimiz .Charlie yi daha o doğmadan gözüne kestirmiş çocuğumuz.  Charlie nin hayatında en önemli karakterlerden biri . Kızımız ona aşık deli divane öyle böyle değil. Kitabın en önemli konularından biri de Reyes in ne olduğu , ne olduğunu öğreniyoruz ama memnun muyuz bundan emin değilim . Bana göre her türlü kabulüm yani .

Kitap eğlenceli kesinlikle. Akıcı bir ara Reyes ten haber alamayınca biraz durakladı kabul ediyorum ama bu da bence benim beklentilerimden olabilir. Kitabı sadece Charley için de okuyabiliriz hatun hiç durmuyor zaten sürekli konuşup yaralanıyor yani kesinlikle sıkmıyor insanı . Ben beğendim hem de çok ...


Saniyenin onda biri kadar bir süre sonra gözlerimin önünden film şeridi gibi geçen hayatımla ilgili önemli bir sonuca vardım :
                    Kısa sürmüştü , ama eğlenceliydi ...   Charley Davidson









30 Ağustos 2013 Cuma

Sisli Dağların Ötesinde - Karen Marie Monning




Ona sahip olmak için her şeyini, hatta ruhunu vermeye hazırdı...
Baştan çıkarıcı bir İskoç lordu...
O, savaş meydanındaki ve yatak odasındaki meziyetlerinden dolayı bütün krallıkta Hawk olarak bilinirdi. Hiçbir kadın onun dokunuşuna karşı koyamazdı ama içlerinden biri bile onun kalbine ulaşamamıştı ta ki intikam peşindeki bir peri tarafından günümüz Seattleından Ortaçağın İskoçyasına getirilen Adrienne de Simonea kadar. Ait olmadığı bir yüzyıla hapsolan, fazlasıyla cesur, çok konuşan bu kadın bir 16. yüzyıl çapkını için gerçek bir sınavdı. Hawk ile evliliğe zorlanan Adrienne, onu kendisinden uzak tutacağına yemin etmişti ancak yakışıklı lordun tatlı baştan çıkarışı yeminini bozmasına sebep olacaktı.
Zamanda tutsak olmuş bir yabancı...
Adriennein kusursuz dudaklarında zampara lord için kusursuz bir hayır cevabı vardı ama Hawk, ona adını tutkuyla söyleteceğine ve onu arzuyla yalvartacağına dair ant içmişti. Ne farklı zamanlardan gelmeleri ne de aralarındaki mesafe onun aşkını kazanmasına mani olacaktı. Adrienne tutkulu kalbinin telkinlerine uymak konusunda tereddüt etse de tüm çekinceleri Hawkın kararlılığı karşısında eriyip gidecekti...
Yayınevi : EpsilonSayfa Sayısı: 400Tür : Paranormal , Tarihi Aşk Romanı , Zaman YolculuğuGoodreads Puanı : 4.00


Bir kere yazar bendeniz tarafından torpilli. İsterse çok kötü de yazmış olsaydı benden yine geçerdi bu kitap. Yazarımız başka serideki bir karakterine aşık olduğum için ne yazsa kabulüm. 

Ama kötü müydü kitap ? Değildi. Ben beğendim. Tam benim için yazılmış. Historical ve paranormal. 

Karakterleri sevdim. Hatta çok sevdim kurgu da biraz kopukluk olsa da karakterler bence o açığı kapatıyor. Karen Marie Monning in yazdığı karakterler beni asla hayal kırıklığına uğratmaz biliyorum torpil geçiyorum ama ne yapalım . 

Kitap hakkında kötü bir şey demeyeceğim .  Sadece çok uzun bir seri ve yayınevi ne yazıkki hala ikinci kitabı çıkarmadı. Bu Karencığımın bir şanssızlığı mıdır neden bu kadının kitaplarına böyle davranıyor yayınevlerimiz Ateş Serisi nin başına gelenler gibi olmaz umarım ....








29 Ağustos 2013 Perşembe

ASİ 2 - Thomas E. Sniegoski


Kaderi cennet mi? Cehennem mi yoksa Aaronın lisedeki son yılı sıradışıydı. Yarı melek, yarı insan olan Aarona, düşmüş melekleri Cennete kavuşturma görevi verilmişti. Ama Karanlık Güçlerin lideri, Aaronı ve meleklerin Tanrıyla uzlaşma umutlarını yok etmeye kararlıydı. 
İçindeki akıl almaz gücü kendi lehine kullanmak için çabalayan Aaron, nihai savaşa hazırlanıyordu. Karanlık Güçlerin artan kuvvetiyle, bu savaş Aaronın beklediğinden daha çabuk patlak verebilirdi. Aaronın değer verdiği herkes şimdi ciddi bir tehlike altındaydı. 
Aaron, sevdiği kızı ve tanıyıp bildiği tek aileyi düşünmek zorundaydı. Onları Karanlık Güçlerden kurtaramazsa, düşmüş melekleri nasıl kurtarabilirdi?
Yayınevi : ArtemisSayfa Sayısı : 544Tür : Paranormal , Düşmüş Melekler , Genç YetişkinGoodreads Puanı : 4.07





İlk kitabı beğenmiştim. Hatta çok ara vererek okuduğum halde iyi demiştim ama ikinci kitap benden geçerli notu çok zor aldı . Kurgu mu bitmiş kitap mı kötüydü anlayamadım. Ama bir şey eksikti ve ben sıkıldım. E hadi bitsin diye sayfalara baktım. 


Konu ilk kitaptakiyle aynı ama ilk kitapta daha çok hareket vardı kesinlikle. Anlayamadığım bu çocuğun kehanetteki kişi olduğunu ilk kitapta biz kesinleştirmişken herşeyi ilk kitapta bırakmışken ikinci kitapta hala bu kehanetteki kişi olup olmama mevzusu vardı. Tamam çevredekiler inanamayabilirdi Aaron da inanmıyor kendine inatla. Yoldaşı dediğimiz canımızı cicimiz Camael bile sorguladı kendini. İlk kitapta inanmıştı bu kitapta çelişkiye düştü baştan zaten kitap beni bıraktı. 

Vilma var ki bu kızın kitaba girmesi heralde en çok beni rahatsız etti. İlk kitapta sevmemiştim bu kızı ben ikinci kitapta da hatırı sayılır bir rolü vardı. 

Çok karışık kitapla ilgili düşüncelerim bir şekilde tatmin etmedi beni . Beklentim daha farklıydı. Ve kesinlikle ikinci kitap son olmalıydı. Devamı olmamalıydı bu serinin . 

Goodreads puanı 4.07 ama renkler ve zevkler ben 2 verdim ...





12 Ağustos 2013 Pazartesi

Tatlı Bela - Jamie McGuire






Tatlı Bela 
Aşıksan başın belada!
Abby Abernathy karanlık geçmişiyle arasına mesafe koymuş olan, alkol kullanmayan, küfür bile etmeyen kendi halinde bir kız, fakat hayatını dövüşerek kazanan ve vücudu dövmelerle kaplı yakışıklı Travis Maddox onun hayatını değiştireceğe benziyor. İyi kız ve kötü çocuk... Bu birliktelik bir aşkın mı habercisi yoksa bir felaketin mi?
Tatlı Bela sadece bir "bestseller" değil, uluslararası bir fenomen. Yayımlandığı günden beri tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu kitabı okumayan kalmayacak.


Sayfa Sayısı: 424 
Yayınevi: Yabancı 
Tür : New Adult,Young Adult ,Romance 
Goodreads Puanı : 4.24



Şimdi kitap ilk çıktığı zamanlarda her yerde bu kitap vardı. Hele hangi blogu açsanız kitapla ilgili bir yorum var. Her sayfada o mavi kelebeği görmekten içim sıkılmıştı ama tabi ki de bu merak duygumu körüklemişti ama inat ettim çok popüler olduğu dönemde almadım. Sonra D&R sağ olsun kitabı 10 liraya düşürünce dedim bu bir işaret benim Travis Maddox la karşılaşma vaktim geldi adam beni çağırıyor. Tabi ki de o asi çocuğumun çağrılarına kulağımı tıkamadım ve kitabı ele geçirdim. Kesin ve net bu yaz okuduğum en iyi kitaptı. Çok tatlıydı .

Kitap ilk sayfalarda sarıyor sizi ve ilk sayfada olaya bodoslama atlıyorsunuz aslında öyle başlangıçları sevmiyorum yani direk olayla başlayanları bence önce bir karakter kendini tanıtmalı kafam karışıyor benim diğer türlü en az 10 kere okuyorum o ilk paragrafı. 

Yeni bir tür kitap New Adult 18-26 yaş arası kesime hitap ediyor yani bendenize. Sanırım bu yaşlarda azıcık aşk meşki önemseyip böyle fırtınalı bir aşk istiyorsunuz ve böyle kitaplar size en iyileri geliyor ki ben tam bir paranormal hastasıyımdır ama bu kitapta çok hoşuma gitti. Farklı şeyler daha gerçek şeyler sanırım biraz duraklama gibi oluyor .

Aslında konu bilmediğimiz ya da daha önce duymadığımız bir şey değil genellikle dizilerde filmlerde işlenen bir konu. Geçmişinden kaçan kızımız herşeyi geride bırakıp arkadaşıyla birlikte yaşadığı eyalettten binlerce kilometre uzaktaki bir okula gelir yeni bir hayata başlamak için. Şans bu ya önüne çıkan ilk erkek geçmişinde kaçtığı şeylerin sanki muhteşem bir paketi ( kızımız böyle diyor ) . Sonra aralarında arkadaşlıkla başlayan ki kesinlikle tek taraflı Travis gayet netti ama sonradan garibim o da arkadaş olalım dedi kaçırmayayım diye. İşte arkadaşlık sonra tutkulu ve kesinlikle fırtınalı aşka dönüşür .

İki mükümel olmayan karakter. Hatta birden fazla mükemmel olmayan karakter var kitapta yan karakterlerde o kafanızdaki mükemmel insanlar değil hepsiniz zaafları var yoksa Parker ın yaptıklarını nasıl açıklayabiliriz ki .Sanırım kitabı sevdiren de bu . Mükemmel değiller hangisine kızacağınızı bilemiyorsunuz Travis deli gibi aşık ama sorguluyorsunuz bu kadar aşk iyi mi ? Abby yi kaybetmemek için yaptıkları doğru mu? Bir insan nasıl bu kadar birine bağlanabilir ? diye . 

Abby ise ayrı dert görmüyor musun bu çocuğumun aşkını niye kırıyorsun diyemiyoruz kıza çünkü o da geçmişinde çok yaralanmış her normal insan gibi tekrar aynı şeyleri yapmak istemiyor ilk önce kendini kurtarmak istiyor. 

Ama sonuç büyük bir aşk o kadar çelişkilerde olsa artık yeter bunları okumak istemiyorum ayrılın hadi ya da barışın ya diyorsunuz .  Yani gerçekçi hoşuma gitti fazlasıyla . Ama Travis gibi bir adam ister misin diye sorulsa sanırım istemem yanar döner çocuk uğraşılmaz onunla çocuk gibi tamam kendisi taş olabilir ama olmaz yani gelemem böyle şeylere . Her kızın içinde kötü çocuğu iyi adamam çevirme dürtüsü vardır inkar etmeyelim ama o kızlardan değilim beceremem .

Bu sefer yayınevi hatalarına girmeyeceğim. Kitap fazla etkiledi beni zaten sanırım kendileri farkındadır kitaptaki hataların. 

Goodreads puanı yerinde olmuş yüksek bir puanı hakediyor bencede .








2 Ağustos 2013 Cuma

Bir Isırık Daha - Chloe Neill



Bir Isırık Daha 
Chicagonun en yeni vampiri Merit, diğerleriyle iyi geçinmeyi öğreniyor. Yani, diğer doğaüstü yaratıklarla. Ülkenin diğer ucundaki şekil değiştirenler Rüzgârlı Şehirde bir toplantı düzenliyor ve evin Lider vampiri Ethan Sullivan da bir barış işaretçisi olarak onlara çok özel bir koruma tahsis ediyor: Merit. Meritin görevi hem Başkan Gabriel Keenei korumak, hem de vampirlere köstebeklik yapmak.
Merit pişman olacağını bilse de görevi kabul ediyor. Kaldı ki haksız da çıkmıyor. Birileri Gabriele saldırıyor ve Merit çok geçmeden kendini ateş hattının ortasında buluyor. Başını çevirdiği her yerde doğaüstü canlıların anlaşmazlıklarına ve yükselen tansiyona tanık oluyor. 
Vampirlerle şekil değiştirenler arasında yüzyıllardır süren soğuk savaş bitecek mi? Bu savaşta, Merit ve yeşil gözlü Lideri Ethan, hem şekil değiştirenlerle başa çıkmayı hem de aşklarını kurtarmayı başarabilecekler mi? Serinin bu üçüncü kitabını okurken siz de Bir Isırık Daha isteyeceksiniz… 
"Zeki, güçlü, sadık ve cesaretli bir yeni kahraman."Jeanne C. Stein
"Bir dolu ilginç karakter ve dumanı üzerinde tüten ateşli bir aşk gerilimiylegerçekten çarpıcı bir bütünlük."Tate Hallaway
Sayfa sayısı : 336
Yayınevi : Optimum
Tür : Vampir,Urban Fantasy,Paranormal
Goodreads Puanı : 4.29





Serinin üçüncü kitabı. İlk iki kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. Urban Fantasy kesinlikle benim türüm. Gayet hoş bir seri özellikle gizemli seksi sarışın erkek karakterlere bayılıyorum ki serimizde Ethan Sullivan denen tanıma gayet uygun bir adam var. Zaten başından beri seriyi takip ediyorsanız 3. kitapta o tatta devam ediyorum. İnşallah bozmaz diyordum ilk kitapta bana göre bozmadı aynı şekilde devam ediyor.

Çok geniş bir dünyası var kitabın. Mesela 3. kitap şekil değiştirenlere ayrılmış ama kitapta bahsedilen ve adı geçmeyen farklı türlerde  var bilmiyorum yazar ileriki kitaplarda onlardan bahsediyor mu ama etse güzel olur.

Bu kitapta aksiyon açısından güzeldi ben daha çok Merit in aşk hayatı ile ilgileniyorum ama olsun.

Bu kitap merak ettiğimiz bir çok şeyi açıklıyor mesela Merit ve Ethan ne olacak vs. Ya da Merit in gerçek adı ki bayağı merak ettiğim bir konuydu çok ilginç ki ben Ethan Sullivan deyince aklımda iki kişi beliriyor ilki True Blood ın ilk sezonda ki Eric özellikle uzun saçlı hali ikincisi ise sanırım sarışın güç olayı bakımından da The Vampire Diaries deki Klaus Merit in ismi de çok manidar olmuş benim açımdan.


Dediğim gibi beğendim .

Ama Optimuma sitemlerim var . Zaten uzun zamandır gözükmüyorlar ortalıkta.

1 kitap kapağı çok kötü , olmamış o kız ne alaka yaşlı bir kere , Merit ciğimiz gayet taş .

2 yazım hataları çok çok çok fazla . İsimler çok yanlış sürekli karıştırılmış . Erhan olayı var ki gülmekten kendimi alamadım bir yerde de değil iki yerde Ethan değil Erhan yazılmış . Bence yayınlamadan bir kere okunsa güzel olur.

3 çeviride kopukluk var. Bazen ne olduğunu anlamadım .

Ama yinede ben konuyu seviyorum .



26 Temmuz 2013 Cuma

Asi Ve Leviathan-Thomas E. Snıegoski


On sekizinci yaş gününde Aaron’ın hayatı tepetaklak oldu. Başına gelen garip olayları, yaşadığı değişimleri, birden ortaya çıkan hayret verici yeteneklerini kimseyle paylaşamıyordu. Delirip delirmediğinden bile emin değildi. Derken gizemli bir adam, aradığı ama hiç de memnun kalmayacağı cevaplarla ortaya çıktı. Aaron bir faniyle bir meleğin oğluydu ve düşmüş melekleri kurtarmak üzere seçilmişti. 
Sayfa Sayısı :442
Yayınevi : Artemis
Tür : Melekler , Genç Yetişkin , Paranormal
Goodreads Puanı : 3.74 

Kitabın konusu düşmüş meleklerle ilgili yeni bir konu değil son zamanlarda sık sık işlenen bir young adult türü. Ama sorun şu ki benim okuduğum meleklerle ilgili ikinci kitap. İlk okuduğum kitabı hiç sevmediğim için meleklerle ilgili olan kitapları okumaktan kaçınıyordum. Ama Asi önüme sık sık çıkan bir kitap bir de bir kampanyada denk gelip ucuz bulunca alayım dedim.  

İyi ki de almışım. Çok çok beğendiğimi söyleyemem ama kötü de değildi okutuyor kendini. Belki çok ara vererek okuduğum için bana öyle gelmiş olabilir çünkü okuduğum zamanlarda sıkılmadım hiç ve akıcıydı. 

Mesela kalın bir kitap ve iki bölümden oluşuyor ama gözümü korkutmadı duraklatmadı beni. 

Karakterleri beğendim özelliklede cici köpeğimiz Gabriel i. Ama çok çok bayıldığım bir karakter yoktu. Genelde her kitapta kendime bir karakter kestirip peşinden sürüklenirim ama burada öyle bir durum her karakteri eşit derecede sevdim. Aşk olmamasını sevdim tabi baş karakterimiz bir kızdan hoşlanıyor ama gözümüze sokulmuyor zaten toplasak 10 sayfa kızla sahnesi vardır. Zaten kesinlikle konuya bir kız yakışmıyor giripde akıllarını karıştırmasın istemiyorum ama sanırım ikinci kitapta kız geri dönüyor ve ilginç bir şekilde.

Aksiyonu çok iyi . Benim gibi hareketi sevenleri gayet memnun edebilir. Melek teması normalde beni rahatsız etse de burada rahatsız etmedi. Supernatural izleyenlere öneriyorum özellikle tanıdık bir kaç karakter görebiliriz . Hatta Mekanik Melekten bile tanıdık karakterler var. Sonuçta Mekanik Melekte de Nefilimler var. 

Beğenmedim diyemem bayıldım da diyemem goodreads de 3 puan verdim bence en iyi puan buydu. İkinci kitabını da okuyacağım bakalım ...




9 Temmuz 2013 Salı

Tutku Dersleri - Madeline Hunter



















Tutku Dersleri 
Madeline Hunterın bugüne kadar yazdığı en kışkırtıcı roman olan Tutku Derslerinde yakışıklı, nazik ve şeytan kadar baştan çıkarıcı Lord Elliot Rothwell ile tanışmaya hazır mısınız?
Elliotı ilk olarak, tutsak edildiği yerin penceresinden bakarken görür: Günah kadar çekici bu adam cazibesi ve bağlantıları sayesinde onu tutsaklıktan kurtarır. Ne var ki yazar ve yayımcı Phaedra Blair, özgürlüğünün bedelinin insafsız kurtarıcısına koşulsuz şartsız bağlanmak olduğunu çabuk öğrenir.
Elbette Elliot Rothwell onu iyi niyetinden ötürü kurtarmamıştır. Phaedradan, aile ismine leke sürecek iftira dolu bir kitabı basmamasını istemektedir ve bunun için rüşvet vermek, tehdit etmek hatta onu baştan çıkarmak dahil her şeyi yapmaya hazırdır. Ancak aralarındaki erotik çekim an ve an arttıkça, Elliot bu şehvetli oyunda kaybetmeye daha da istekli olduğunu fark edecektir...

"Zekice çizilmiş karakterler, güçlü bir kurgu ve nefes kesen bir romantizm. Bu kitaba âşık olacaksınız." Romantic Times
"Sürükleyici bir hikâye." -Booklist
Sayfa Sayısı : 376Yayınevi: EpsilonTür : Tarihi Aşk RomanıGoodreads Puanı : 3.60



En son iki sene önce okumuştum sanırım tarihi aşk romanı. Kitaplara kalıcı bağımlılığımı lise 1birde kazandım ve o sıralar tamamiyle kendimi bu türe adamıştım ama bir sene sürdü ve farklı bir türe geçti ara ara okuyordum ama  2 senedir elime almadım kitapçılarda oldukları kısıma bile geçmedim yalan yok.

Bu kitabı da indirimden almıştım ucuz olmasa büyük ihtimalle almayacaktım iyi ki de aldım diyorum çünkü her ne kadar çoğu  kişi beğenmese de bendeki o eski anıları canlandırdı ey gidi günler dedim  ben  çocuk aklıyla nasıl okumuşum bunları aslında okuyacaksam şimdi okumalıyım en azından yaşım uygun.

Neyse kitabımız 19. yy da geziyor ben daha çok aslında daha eski yılları seviyorum. Sanırım kadınların şaşalı balolardan başka bir şey düşünmeyen zamanlarını. Genç gözü açılmamış kızımızın kendi lordunu bulup her şeyi yaşaması ben bıraktığımda böyleydi kitaplar.

Madeline Hunter ın bu kitabı idealist bir kadının hayatını anlatıyor. Açıkçası bu yüzden kadın karakterimizi pek sevmedim ne yalan söyleyeyim. Phaedra Blair dönemin toplum kurallarını tamamiyle yıkmış bir kadın bu özelliğini de annesinden alıyor. Mesela annesi babasıyla hiç evlenmemiş onunla sadece hayat arkadaşlığını savunmuş bir kadın. Phaedra bu düşünceyi köküne kadar miras almış. Çok huysuz ve inatçı bir karakterdi. Sonuna kadar sevgili lordumu süründürdü. Ama tabi ki de kitabın güzel yönü sevgili lordumuz Elliot. Elliot da marki soyundan geliyor ama ailenin en küçük çocuğu olduğu için bir ünvanı yok kendini tarihe adamış ünlü bir yazar. Bu huysuz kadınla da ailesini tehdit eden bir olay yüzünden karşı karşıya geliyorlar ve aşk başlıyor.

Kitapta benim en çok sevdiğim Elliot ın abisi marki olan Christian. O kadar tatlı ki çıksa da okusam diye delirdim. Elliot ın ailesinin olduğu kısımlar benim favori sahnelerimdi.

Phaedra ve Elliot ın arasındaki aşk bana yansıdı. Ben sevdim sadece kız çok inatçıydı ve açıkçası yaşamı savunduğu görüşleri hiç sevmedim.

Yine de iyiydi. Çok sıkılarak okumadım ama sonu ağırdı yavaş ilerledi.

Şöyle katkısı oldu sanırım tarihi aşk romanlarına geri döneceğim. Onlarda ki sıcaklığı tekrar hissettim eskilerimi canlandırdım.



4 Temmuz 2013 Perşembe

En Karanlık Öpücük-Gena Showalter



En Karanlık Öpücük 

Birçok erkeği baştan çıkardı...
Fakat hiçbir zaman aradığını bulamadı. Bugüne kadar...

Asırlardır hayatta olmasına rağmen Anya, anarşi tanrıçası, bugüne dek tutku denilen şeyi tatmamıştır. Lucienla karşılaşana dek… Lucien, ruhları öteki âleme taşıyan bir savaşçıdır ve daha ilk görüşte Anyanın dikkatini çekmiştir. Lucienın büyüsüne kapılan Anya, onu elde etmek için artık her şeyi göze almıştır.

Fakat Kronos, Yeraltı Dünyasının Efendisi Lucienın Anyayı tutsak etmesini emretmiştir. Şimdi Lucien ve Anya içlerinde birbirlerine karşı güçlü bir arzu taşırken onları kontrol eden bu güçlere karşı da savaşmak zorundadır.

Sonsuza dek lanetlenmiş, karşı konulamaz bir şekilde baştan çıkarıcı ve kesinlikle çok ateşli savaşçılar...

Karanlığın Efendileri.






Karanlığın efendileri serisi takip etmekten çok büyük zevk duyduğum seri. Tabi daha ikinci kitabındayız ama pegasus elini çabuk tutsa iyi olur.

Kitabımız karanlığın efendilerinin lideri sayılan ve belkide en önemli iblise sahip olan Lucien le ilgili. Yani Ölüm.Kitabın başlarını okurken uzun zamandır görmediğim dostlarımı görür gibi olmuş aşina olduğumuz karakterler ortaya tek tek çıkarken nasıl sevindim anlatamam serileri bu yüzden çok seviyoruz o çok merak ettiğimiz karakterlere ne oldu öğrenebiliyoruz.

İlk kitaptaki Ashlyn ve Maddox un sevindirici haberlerine sanki ailemdenmişler gibi sevindim. 

Serinin konusuna gelirsek ki belki seriye başlamayanlar olabilir. Kitabımız eskiden tanrıların savaşçıları olan bir grup yakışıklı savaşçıyı  anlatıyor. Çok çok eski çağlarda şeytanların içinde tutulduğu kutu korunması için kadın bir savaşçıya veriliyor. Bunu hazmedemeyen erkek savaşçılar deliye dönüp kutuyu alıp Pandora yı öldürüyorlar ve kutuyu açıyorlar. Şeytanlar ortalığa saçılıyor. Tanrılarda şeytanları alıp bu savaşçılara muhürlüyorlar bundan sonrada savaşçılar onlarla birlikte yaşıyorlar. Hepsinin ayrı lanetleri var. Günümüzde de Titanlar Yunanlıları alt edip tekrar başa geçerler ve savaşçıların akıbeti belli olmaz bunu için savaşçılar iblisler salındıktan sonra kaybolan kutuyu aramaya başlarlar ki kendilerini garantilesinler. Seri de bu savaşçıların kutuyu arama çabalarını ve ruh eşlerini bulmalarını anlatıyor yani bence öyle. 

İlk kitap Maddox ( Şiddet) ile ilgiliydi. İkinci kitapta Lucien ( Ölüm ) ile. 


Kitabın konusuna gelirsek. İlk kitabın sonunda isimsiz bir kadın sesi duyulur. İşte bu kadın Anarşi Tanrıçası Anya dır. Anya yaralı yüze sahip bu yakışıklı savaşçıya kafayı takar. Gece gündüz görünmez bir şekilde Lucien i takip eder. Lucien yıllar önce olan bir kalp yarası yüzünden kendini hiçbir kadının beğenmeyeceği bir hale sokmuştur. Yüzü vücudu yaralar içindedir normal bir kadının ondan asla hoşlanmayacağını düşünür. Ama Anya normal değildir. 

Lucien de Anya ya çekilir nasıl çekilmesin ki Anya tam bir tanrıçadır. Melek kadar güzel olduğu tasvir ediliyor kitapta. İşte kitapta bir aksiyon olacak ya. Anya yeni başa gelen Titan kralı Kronos dan kaçmaktadır  çünkü Kronos un ondan istediği bir şey vardı ve bir türlü Anya yı ele geçiremez ve onu öldüremez bu yüzden bu ulvi görev bizim yakışıklı savaşçımıza verir. İşte kitap Lucien Anya nın bu hikayesini anlatıyor. 

Tabiki de beğendim hatta ilk kitaptan daha beğendiğimi söyleyebilirim. Anya müthiş bir kadın . Aksiyonu bol olduğu kadar eğlenceli de bir kitap. 







30 Haziran 2013 Pazar

Gece Yaşayanlar - Charlie Huston

Gece Yaşayanlar 

HİÇ O GARİP HİKAYELERİ DUYDUNUZ MU? 
HANİ SADECE GECELERİ DIŞARDA DOLAŞAN, KAN EMEREK BİZDEN BESLENENLERLE İLGİLİ? SİZE BİR HABERİM VAR: ONLAR GERÇEK!

Manhattanın her yeri vampir kaynıyordu. Joe onlardan biri olsa da bu durumdan pek hoşnut değildi. Evet, neredeyse herkesten daha güçlü ve hızlıydı. Ayrıca öldürülmesi zordu. Ama onu içten içe yiyen virüsü beslemek için her gece kan avına çıkması gerekiyordu. Açıkçası, bu da onun eğlence anlayışına pek uymuyordu. 
Bu sırada bir zombi, sokaklarda başıboş dolaşıyordu. Kendine et kemiren bir bakteri bulaştıran bu sersem, insanların beynini yemeye çalışıyordu. Şehirde herkes Joenun peşindeydi. Joenun görevi zombiyi yakalayıp yok etmek ve kaybolan bir kızı bulmaktı. Hem de güneş doğmadan…


Goodreads Puanı:3.83
Sayfa Sayısı: 328
Tür: Vampir,Urban Fantasy 
Yayınevi: Artemis Yayınları









Uzun uzun zamandır erkek bir yazar okumamıştım. Nedense okuduğum çoğu kitap kadın yazardı. Tabi cinsiyet tercihi yapmıyorum ama gerçekten farklı oluyor.

Gece yaşayanlar vampir ve urban fantasy türünde olan bir kitap. Baş karakterimiz bu sefer bir erkek ki bu da benim için uzun ilklerimden biri ben erkek baş kahramanı olan bir kitap ne zaman okumuştum ki merak ettim. 

İlkten Charlie Huston ın dünyasından bahsedelim. Olay Mannathan da geçiyor. Yazarımızın dünyası ilk kitapta o kadar da çeşitli değil baş doğaüstü varlıklarımız vampirler şehir onlar arasında paylaştırılmış ayrı görüşlere ait vampirlerin bir araya geldiği bölgeler var. Vampirlerimiz güneşte yanıyorlar ama gündüzleri ölü gibi bir halleri yok gayet uyanıklar ama karanlık bölgelerde bazen güneşi geçirmeyecek kıyafetler giyip dışarı çıkabiliyorlar. Vampir olmayı doğaüstü bir olay gibi değilde daha çok kendilerine bulaşan bir virüs olarak görüyorlar. Zombiler var ama o kadar etkili değiller kurguda ortaya çıkan bir zombiyi başkahramanımız Joe gelip öldürür.

Evet başkahramanımızın adı Joe Pitt. Bu bölgelere ayrılmış dünyada Joe Pitt tam ortada diyebiliriz. Hiçbir gruba ait değil. Serseri denebilir. Ama para kazanmak için diğer grupların ayak işlerini yapıyor. Joe Pitt serisi aslında 5 kitaptan oluşuyor ama bizde sadece ilk kitabı yayınlandı . İlk kitaptada en büyük grubun bir işini yaparken görüyoruz Joe i .

Mannathanda başıboş zombiler dolaşıyor ve onları yakalamasını istenen kişide Joe. 

Kurgusunu beğendim açıkcası. Farklı geldi bana . Oldukça hareketli bir kitap.



26 Haziran 2013 Çarşamba

Tengezer - Faith Humter

Tengezer 
Sayfa Sayısı: 396
Dili: Türkçe
Yayınevi: Nemesis Kitap
Tür: Urban Fantasy , Vampir
Başka birinin bedeninde olmak hiç de kolay değil…
Jane Yellowrock…
O bir tengezer… 

Üstelik vampirlerin, kurt adamların, cadıların ve insanların olduğu bir dünyada yaşayan son tengezer. Geçmişiyle ilgili hiçbir şey bilmiyor. Tek bildiği şey, New Orleansın vampir konseyi tarafından azılı bir vampiri öldürmek için işe alındığı. Tek duyduğu şey ise, içinde yaşayan canavarın fısıltıları…

"Faith Hunterın kitapları fantastik, gizemli ve romantik kitaplar okumayı seven herkesi etkisi altına alacak."
Booklist

"Fantastik edebiyatta yeni ve güçlü bir ses."
Kim Harrison




Tengezer urban fantasy ve vampir konularını içeren bir roman yani benim en sevdiğim iki şeyi. Bu aralar bir çok güçlü kadın romanı okuyorum tengezerin baş kahramanı Jane de onlardan biri.

Tengezerin konusu aslında klasikleşmiş bir konu. Vampirlerin insanlar tarafından bilindiği bir dünyada yoldan çıkmış bir vampiri yakalamaya uğraşan güçlü kadın karakter. Toplarlarsak bu aslında. Jane in farkı ise aslında Jane bir insan değil istediği hayvana dönüşebilen bir şekil değiştiren.

Ayrıntıya girersek Jane, yoldan çıkmış kitapta ise azılı vampir olarak adlandırılan vampirleri öldürmeye kendine meslek edinmiş kızımız. Bir süre önce azılı bir vampir ailesini öldürmüş öldürürken de ciddi yaralar aldığı için bir süre ara vermek zorunda kalmıştır bu aranın ardından başlayacağı ilk iş New Orleans vampirlerinden teklif edilir. Ve Jane New Orleans a gider olaylar gelişir.

Fazla aksiyonlu bir kitap yani hareketi seviyorsanız tam size göre. Anlatımı biraz karışık olsada çok da etkilemiyor insanı. Kapak orjinal kullanılmış sevdim açıkcası. Uzun bir seri ama nemesisten hala ses yok ikinci kitaba dair.Yazım hatası çok az var hatta bir iki tane diyrbilirim bu yüzden tebrik ediyorum Nemesisi.




24 Haziran 2013 Pazartesi

Merhaba.



Şu anda bunu kimsenin okumadığının farkında olarak yazıyorum ama ileride belki yazılarımı okuyan birisi çıkarda kim bu kız nedir necidir ne yapar diye sorar falan onun için yazıyorum.

19 yaşında öğrenci hayatına devam etmekte ısrarcı olan birisiyim bakalım devam edecek miyim.Uzun zamandır kitap blog u açmak istiyorum evet burada okuduğum kitaplar hakkında yazacağım. Sınavlar bitti bende uzun süre önce kapadığım blog olayına geri dönmeye karar verdim. 

Ben bir kitap alırken araştırıp alanlardanım kimler okumuş beğenmişler mi goodreadsde nasıl puanı diye bakmadan bir kitabı alamam benim amacımda benim gibi olanlara yardımcı olmak bir kitapta kendim neye bakıyorsam burada da onu yansıtacağım umarım başarılı olurum.